18 Haziran 2013 Salı

ÇİKOLATALI ÇATLAK KURABİYE


Çikolatalı çatlak kurabiye

Bugün Çengelköy sahiline karşı meşhur Çınaraltının asırlık ağaçlarının altında sevgili arkadaşım Serap'ın piknik sepetinden çıkma ekose örtü üzerinde kahvaltımızı tamamlayıp kahvemizin yanında çatlak kurabiyelerimizi denize karşı esen rüzgarda çocuklarla beraber çocuk gibi hüplettik mideye ,oysaki biz dün gecede çocuklarla sütle beraber hüpletmiştik çatlaklarımızı ....
Yani anlayacağınız iki gündür çikolata yüklemesi yapıyoruz .
Zaten hangi çocuk itiraz edebilir ki bu lezzete .
Biz de çocuk ruhlarımızı etkileyen bu tad a hayır diyemiyoruz tabi ki ...
Yalnız ben bu defa Godiva'nın kuverturunu kullanarak denedim , kesinlikle denemelisiniz .
Eğer siz de benim gibi tam bir çiko canavarıysanız farkı anlayacaksız . Şimdi tarife geçiyorum .
Çikolata gibi bir hafta diliyorum ....

Malzemeler :
225 gr. % 70 oranlı kuvertur çikolata 
1/2 su bardağı esmer şeker 
2 yumurta 
60 gr. Tereyağ 
1,5 su bardağı un 
1 çay kaşığı kabartma tozu 
1 paket vanilya 
1 tutam tuz 

Yapılışı :
Çikolatayı tereyağı ile beraber eritiniz , ılımaya bırakınız.
Başka bir kapta yumurta ve şekeri 10 dk.çırpınız.
Erimiş ılınmış çikolatayı yumurtalı karışıma ilave ediniz,2 dk. çırpınız.
Un ,kabartma tozu,vanilyayı ekleyip yoğurunuz.
3 saat buzdolabında bekletiniz.
Şekillendirip önce toz şekere sonra pudra şekerine bulayıp 170 derece fırında 15 dakika pişiriniz.
Afiyet olsun.



13 Haziran 2013 Perşembe

GEZİ PARKI ,TÜRKİYE , ATATÜRK , MÜSLÜMANLIK


HUZURLU ,ÖZGÜR TÜRKİYE
68 kuşağını çok iyi yaşamış ,görmüş anne ve babaların çocuklarıyız biz....
Varmıdır ki o dönemde ailesinden biri ile ilgili ,akrabasından biri ile ilgili sağcı-solcu olsun kötü hikayelerini dinlemeyen ya da bu yüzden bu ülkeden kaçan ya da kaçırılan bir tanıdığı olmayan ....
Ve hal böyle olunca da bizim kuşak ailesi tarafından korkularla büyütüldü .
"Aman çocuğum kimseye bulaşma ,kimsenin seni düşünceleriyle kandırmasına izin verme ,aman sen orta ol ,hiçbir yere kayma ,kimseyle gruplaşma " diye büyütülmedik mi ?
Oysa ki çok iyi hatırlıyorum sınıfımız da sağlam sağ görüşlü ve sağlam sol görüşlü iki çocuk vardı .
Onları çok kez ayırıp barıştırdığımızı hatırlarım .
Fakat aynı iki çocukla pikniklerde ,sınıf çaylarında, maçlarda yan yana kol kola tek yürek eğlendiğimizi bilirim .
Açıkçası ikisini de kalben ayrı ayrı o kadar çok severim ki ...
Ama asla düşünce olarak ikisine de yaklaşmadım .
Tam bir apolitiktim hayatımın her döneminde okuduğum ,çalıştığım ,tiyatro yaptığım ,halk oyunları oynadığım....
Hayatım boyunca Alevi çocukları can arkadaşlarım oldu ve çok iyiliklerini gördüm .
Şuanda da görüştüğüm gerçek mutahasıp aileler var ve gerçekten sevdiğim insanlar .
Ermeni can arkadaşlarım var.
Musevi can arkadaşlarım var .
Hristiyan olan yabancılarla evli çocukluk ve gençlik canım ciğerim arkadaşlarım var .
Hatta uzun yıllar yabancılarla çalıştım .
Ailem ve okulum tam bir Atatürkçüydü ,babaannem hayatı boyunca dışarı çıkarken eşarpsız çıkmadı şuanda 92 yaşında ve halen böyle , anneannem ise Hacı ....
Anneannemin babasi ömrü boyunca Tekirdağ' da şarap ve rakı fabrikasında müdürlük yapmış.
Yeri gelir içer yeri gelir namazını kılar ,orucunu tutarmış .
Çocuklarıma ilk önce Allah sevgisi sonra Atatürk sevgisi öğretmeye çalıştım .
Evimizin her tarafında dualar var ,Ramazan da bu evde muhakkak oruç tutulur ,abdestsiz gezilmez ,çünkü bize bu öğretildi .Ama misafirimiz gelir içki de içilir .
Eşim sağ görüşlü bir okulda okumuş ve bu onun en çok kurcalayan en çok açıklattıran her söylenene değil de neden niçin leri sonuna kadar sorgulayan bir öğrenci olmasına sebep olmuş .
Kızım tam bir Atatürk'ün izinde okulda okuyor , duaların bir kısmını ezbere biliyor ,anneannem'le namaz kılıyor minik seccadesiyle....
Yani biz yeşilci,apolitik ,özgür bir aileyiz.
Yani biz Müslümanlığı elimizden geldiğince doğrularıyla yaşamaya çalışan Atatürk'çü bir aileyiz.
Her ne olursa olsun böyle kalmaya devam edeceğiz.
Bırakalım ki her kim nasıl istiyorsa öyle yaşasın ama hiçbirşeyi politika ya alet etmeyelim .
BEN YAPTIM OLDU tavrından çıkalım .herkesin de dediği gibi kimsenin buna sabrı kalmadı .
İnsanın gezi parkında ki birbirinden farklı insanların yardımlaşmasını ,birlikteliğini görünce gözü yaşarıyor.
Bırakalım ÖZGÜRLEŞELİM ....herşey politikadan ibaret değil .
Özgürlük herşey 
Müslümanlık herşey 
Atatürk herşey 
Türkiye herşey ....
Huzurlu ,özgür ,dayanışma içerisinde ,yeşil ama yemyeşil ,insanların birbirlerini saygıyla dinledikleri bir Türkiye istiyoruz sadece eminim .
Sevgiyle kalın ,Geziyle kalın .....
Hepimize birşeyleri gösterdikleri için......









12 Haziran 2013 Çarşamba

KAHVE SOS





Kahveli olan herşey çikolatalı olduğu kadar da aşktır benim için ,hele ki kahve ve çikolata biraradaysa....o zaman değmeyin keyfime .
Nereye gidersen gideyim kahve ve kahve yapım malzemeleri satan dükkanlar bulur ıncık cıncık 
karıştırır ,kokuları ruhuma hapsederim ,bol bol da alışveriş yaparım .Evimiz de hemen her türlü kahve
 makinesi ,aparatları ,fincanları ve kahve çeşitleri mevcuttur.
Üç yaşındaki oğluma kadar herkes kahve aşığıdır.
Hal böyle olunca da son zamanlar da kahveli olan şeyleri bol bol denemeye başladım .
Eğer siz de benim gibi çikolata ve kahve aşığıysanız lütfen bu sosu deneyin memnun kalacaksınız ve birçok yerde kullanacaksınız.
Şimdi ben kahve soslu kekimle Türk kahvemi içmeye gidiyorum .
Sizlere de afiyet olsun ....

Kahve sosun malzemeleri:
2 Çay bardağı granül kahve (klasik)
3 Çay bardağı krema 
2 Çay bardağı pudra şekeri 
2 Yumurta sarısı 
2 Çay kaşığı vanilya 

Kahve sosun hazırlanması :
Cam kase içine bütün malzemeyi koyup çırpın .100 derece mikrodalga fırında 3 dakika tutun .( Benim mikrodalga fırınımda 90 derece ve sonrasında 180 ve 360 derece olduğundan ben 90 derece de 3,5 dakika tutuyorum .Sizde belki aynı sorunla karşılaşırsanız böyle bir izleyebilirsiniz.) 
Çıkar çıkmaz hızlı bir şekilde servis edin .
Not : Kişi sayısına göre değişir ama ben en küçük boy çay bardağını baz aldım .

SALAMLI PATATES TOPLARI


Aslında son zamanlarda pek yemek yazmıyorum , bol bol yapıyorum hem de neler neler !!!!
Fakat blogumun tamamen yemek bloguna dönüşmesinden de pek hazetmiyorum açıkçası
Neden mi ?
İnanılmaz güzel yemek bloğları var ve işleri o
Bense daha çok hayatın lezzetlerini ve ev hallerini yazmayı seviyorum .
Ayrıca diğer yemek bloglarıyla yarışmak gibi bir derdim de yok ...
Hatta hayatta kimseyle yarışmak gibi bir derdim de yok hem de hiçbir alanında...
Ayrıca yarışanları da çok iyi gözlemleyip keyif alabiliyorum , üstelik çok komik görünüyorlar.
En büyük yarış insanın kendiyledir ...
Ben bunu bilir bunu yaşarım...

Uzun lafın kısası bu haftalar da pek bir misafirlerim var.
eeeee her seferinde aynı şeyi yapmaktansa yeni şeyler keşfetmek pek de güzel oluyor.
Ben de yeni tarifler geçirdim elime ,
sizinle ara ara paylaşmaya çalışacağım .
Ne derim hep Afiyet ,bal ,şeker ,evlere tatlılık olsun ....

Malzemeler ;
4 Kişilik
3 Adet Haşlanmış Patates
15 Adet Tuzlu bisküvi
1 Çay bardağı çekilmiş kavrulmuş ceviz
1 Kase minik doğranmış salam
1 Kase rendelenmiş kaşar peyniri 
2 Çay kaşığı tuz

Haşlanmış patatesleri ezin .
İçine tuzlu bisküvileri ekleyip elinizle yoğurun.
tuz, minik doğranmış salam , cevizi ilave edip yoğurmaya devam edin .
Ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp , elinizde yuvarlayın.
Rendelenmiş kaşar peynirine bulayın ve servis tabağına dilediğiniz gibi dizin .
( Ben patates toplarını bir gece önceden hazırlayıp , buzdolabında bir gece dinlendiriyorum ve misafirler masaya oturduktan sonra fırında 15 dakika üzerini kızartıp alev alev servis yapıyorum ...)
Başka ama bambaşka bir şey oluyor ...
Lütfen her ikisini de deneyin .
Sevgiyle kalın...

11 Haziran 2013 Salı

ROBERTO CAVALLİ'nin Mini'si


         Life Ball organizasyonuna destek vermek amacıyla her yıl bir modacıya farklılaştırılacak bir otomobil bağışlayan MINI bu sene de Paceman modelini Roberto Cavalli'ye emanet etmiş. İngiliz marka 2010, 2011 ve 2012 yıllarında da dikkat çekici araçlarıyla Life Ball'a renk katmıştı. Dikkat çekici bir dış görünüme sahip olan aracın standart versiyonlarında kromla kaplanan ön panjur çerçevesi, yan aynalar, kapı kolları, far ve stop çerçeveleri gibi parçaların tamamı altın rengine bürünürken aynı rengi tavan ve jantlarda da görmek mümkün.
       Aracın gövde rengini de özel olarak seçen Roberto Cavalli bakış açısına göre kahverengi ile siyah arasında değişen tonlara sahip olan boyayı kendi otomobillerinin bazılarında da kullanıyormuş. Kapıların alt kısımlarında modacının ismi dikkat çekerken panoramik cam tavan üzerine de logosu eklenmiş.
      Camlara uygulanan filmleri bile altın renginde seçen Cavalli'nin iç mekanda normalde piyano siyahı, gövde rengi veya kromajlı durumda bulunan yüzeyleri de altın rengine boyaması sürpriz olmamış. Siyah renkli deri döşemelere sahip koltuklarda baklava desenleri ve Cavalli armalı kafalıklar dikkat çekerken aynı arma, aracın özel anahtarlığı ve bardaklık içerisine yerleştirilen parfüm şişesinde de kendisini gösteriyor.(Ben bu kısma bayıldımmmm bir kadın olarak )
Evet sonuç olarak ben de bundan istiyorum ona göre !!!!!!! Eeeeee Mini olacaksa bu yakışır....
Fiyatı 360.000 YTL . civarındaymış ona göre..... Sevgili blogger'lar sizi Mini'nin resmiyle bırakıyorum ,bu güzel yaz sabahında hayalini kurmak için ....